İYİ Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Buğra Kavuncu Tozkoparan’da kentsel dönüşüm mağdurlarıyla bir araya geldi.
Kavuncu, “İstanbul’un ana meseleleri hiç değişmiyor. 2020 ve 2021 yılında biz ne konuşuyorsak 2024 yılında da aynı şeyleri konuşuyoruz. Kentsel dönüşüm, trafik, otopark ve geçici koruma kapsamında gelen veya düzensiz göç ile gelen sığınmacılar şehrimizin ana problemleri. Yakın dönemde 6 Şubat, maalesef çok büyük bir trajedi yaşadığımız bir gün, depremin birinci yıl dönümü. Önümüzdeki her anını depremle ilgili farkındalık yaratarak geçirmemiz çok ciddi fayda ve önem taşıyor. Deprem İstanbul’un da çok büyük bir gerçeği. Depremle ilgili ciddi bir çalışmamız var. Deprem tek bir konunun çözülmesi ile hallolacak bir mesele değil. Bütüncül bir yaklaşım gerektiriyor. Dün de ifade ettim istediğiniz kadar kentsel dönüşümü gerçekleştirmeye çalışın bunu gerçekleştirseniz de otopark ve trafik problemini çözemediğiniz zaman halen çok riskli bir alandayız. İşin ekonomik boyutlarını ele almadığımız zaman çok riskli bir alandayız. Bir fon oluşturulmadığı zaman yani vatandaşlarımızın müteahhitin kucağına atıldığı veya ekonomik olarak bu işi gerçekleştirecek bir fon, bir kaynak yaratılmadığı zaman da zaten bunları çözmek çok zor. Bu sorunların hepsi birbiriyle alakalı, bağlantılı. İstanbul’un neresine gidersek gidelim deprem bir risk, bir gerçek. İstanbul’da önümüzdeki beş yıl içerisinde deprem olma ihtimali neredeyse yüzde 90. İstanbul’da bulunan yüz binlerce riskli konutla ve yapıyla, otoparklarla, trafik probleminin çözülemediği bir kentte bizi maalesef çok ciddi bir felaket bekliyor. Bunların çözülebilmesi için bizim iyi bir belediyecilikle bunları milletimizin önüne koymamız bununla beraber de Türkiye’yi bu iki kutuplu yapıdan kurtarmamız lazım” diye konuştu.
“31 MART’TA YEPYENİ BİR TÜRKİYE’YE UYANACAĞIZ”
Kavuncu, “Bu büyük problemler ancak birbiriyle konuşabilen, birbiriyle anlaşabilen, birbirine illet, terör veya farklı sıfatlarla hain ilan eden siyasi yapılar arasında çözülemeyecek. Bu ancak hadiseye daha farklı bakan üçüncü bir alternatifle, milleti önceliklendiren, suni tartışmalar yaratmayan bir siyasi yaklaşımla çözülebilecek problemler. Daha metroların adında bile anlaşamayan bir yapıyla karşı karşıyayız. Ulaştırma Bakanlığı İstanbul’da yaptığı metrolara ‘U’, Büyükşehir Belediyesi de yapmış olduğu metrolara ‘M’ harfini koyuyor. Bir metroya verilecek isimde yani oraya konacak harfte bile anlaşamayan bir yaklaşımın İstanbul’un deprem problemini bir araya gelip çözmesini de maalesef beklemiyoruz. Onun için üçüncü yol diyoruz, onun için yeni bir siyasi yaklaşım diyoruz. Biz de bunu hem gerçekleştirecek teknik bilgi, birikim, tecrübe de var. Hem de bu yaklaşım da var. Biz bu kampanya dönemini İstanbul’un problemlerini daha yüksek sesle anlatmak için bir fırsat bileceğiz. inşallah 31 Mart’ta da yepyeni bir Türkiye’ye, artık bu iki kutuplu yapı arasında sıkışmış ve bundan kurtulmuş bir Türkiye’ye uyanacağız diyorum” ifadelerini kullandı.
