İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, BM Genel Sekretesi Antonio Guterres tarafından BM Güvenlik Konseyi’ne getirilen ateşkes tasarısını veto eden ABD’ye teşekkür etti. Netanyahu ayrıca, ABD Başkanı Joe Biden’ın, Gazze Şeridi’ndeki saldırıların devamı için İsrail ordusuna önemli miktarda mühimmat sağladığını ifade etti.
NETANYAHU, BİDEN’A TEŞEKKÜR ETTİ
İsrail’in Gazze’deki katliamları sürerken, Başbakan Binyamin Netanyahu’dan en büyük destekçisi ABD’ye teşekkür geldi. Netanyahu, Gazze’deki saldırıların devamı için önemli miktarda mühimmat sağladığı ve BM Güvenlik Konseyi’nde “Gazze Şeridi’nde ateşkes” tasarısını veto ettiği için ABD Başkanı Biden’a teşekkür etti.
ABD, İSRAİL ORDUSUNU BESLİYOR
İsrail ordusu, ABD’nin eski Başkanı Barack Obama döneminde imzalanan 10 yıllık 38 milyar dolar tutarında rekor bir anlaşmayla ABD’den yılda 3,8 milyar dolar askeri yardım alıyor. Biden, ABD Kongresi’nin onayına sunmadan acil durum yetkisini kullanarak dün İsrail’e 106,5 milyon dolar değerindeki 13 bin 981 adet tank mermisinin satışına onay vermişti.
GAZZE’DE ACİL ATEŞKES ÇAĞRISINA ABD ENGELİ
ABD, BMGK’de dün Gazze’de acilen insani ateşkes talebinde bulunulan karar tasarısını veto etmişti. Birleşip Arap Emirlikleri ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 90’dan fazla ülkenin eş sunucusu olduğu karar tasarısı, BMGK’de düzenlenen acil oturumda oylanmıştı. Tasarıya İngiltere “çekimser” oy kullanırken, diğer 13 üye “evet” oyu kullanmıştı.
ERDOĞAN’DAN ABD’NİN HAMLESİNE SERT TEPKİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki (BMGK) Gazze’de acilen insani ateşkes talep edilen karar tasarısını veto etmesine ilişkin, “Dünyanın 5’ten büyük olduğu gerçeği bir kez daha görülmüş oldu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, reforme edilmesi olmazsa olmaz, şarttır şart.” demişti.
Erdoğan, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Dünya İnsan Hakları Günü İnsanlığın Yüzü Programı”ndaki konuşmasının devamında, “Bu Birleşmiş Milletlerle, bu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyiyle insanlığın bir yere varması mümkün değil. Bunu sadece burada konuşmuyoruz, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda da aynen bu ifadeleri kullanan bir lider olarak söylüyorum.” ifadelerini kullanmıştı.
GUTERRES 99’UNCU MADDEYİ İŞLETMİŞTİ
Genel Sekreter Guterres, görev süresi boyunca yetkisini ilk kez kullanarak Gazze’deki insani felaketin önlenmesi için BM Şartı’nın 99’uncu maddesini işletmiş ve 6 Aralık’ta BMGK’ye mektup göndermişti. Guterres, “Güvenlik Konseyi üyelerini insani felaketin önlenmesi için baskı yapmaya çağırıyorum ve insani ateşkesin ilan edilmesi talebimi tekrarlıyorum. Bu çok acil.” ifadelerini kullanmıştı.
Karar tasarısında, tüm esirlerin acilen ve koşulsuz serbest bırakılması ve insani yardıma erişim sağlanması talep ediliyordu. ABD’nin BM Daimi Temscilisi Robert Wood, karar tasarısında Hamas’ın kınanmadığını, bazı Konsey üyelerinin bu konuda sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
BMGK’de 7 Ekim’in ardından çok sayıda oturum düzenlenmiş ve birçok karar tasarısının veto edilmesinin ardından Gazze’de çatışmalara “acil ve uzatılmış ara verilmesi” talep edilen 2712 sayılı karar 15 Kasım’da kabul edilmişti.
BM’NİN 99’UNCU MADDESİ NEDİR?
99’uncu madde Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin yani bir başka deyişle BM anayasasının bir hükmü olarak biliniyor. BM’nin en üst düzey diplomatı olan genel sekreterin, “kendi görüşüne göre uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını tehdit edebilecek her türlü konuyu” Güvenlik Konseyi’nin dikkatine sunabileceği belirtiliyor.
İSRAİL’İN GAZZE’Yİ İŞGALİNDE SON DURUM
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim’de kapsamlı operasyon düzenledi. İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310’dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu.
GAZZE’DE CAN KAYBI 18 BİNE YAKLAŞTI
İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarında en az 7 bin 700’ü çocuk, 5 bin 150’si kadın olmak üzere 17 bin 700 Filistinli öldü. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildiriliyor. İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 275 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail ordusu halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumlarını hedef alarak sivil altyapıyı tahrip ederken karadan işgal sürecinde 98 askeri öldü.
ÇATIŞMALARA İNSANİ ARA VERİLMİŞTİ
Çatışmalara 24 Kasım’da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani arada” 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İsrail ordusu ile Lübnan’daki Hizbullah’ın sınır hattındaki düşük yoğunluklu çatışmalarında ise 23 Lübnanlı sivil, 98 Hizbullah mensubu ve 6 İsrail askeri öldü.
Gazze’de silah zoruyla abluka altında yerinden edilen 1,9 milyon Filistinli, barınma, gıda, temiz su, ilaç ve sağlık hizmetlerinden yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyor.