Art Basel, Miami Beach Kongre Merkezi’nde bu hafta başlıyor. 6 ve 7 Aralık’ta ön gösterim günleri olmak üzere 8-10 Aralık tarihleri arasında devam edecek.
Aslında her şey bir sanatseverin Art Basel’i takip etmesi ve Miami’ye getirmek istemesiyle başlıyor.
Ve tabii bu uluslararası sanat fuarının 21 yıl önce Miami’ye gelmesi Miami’nin şehir olarak konumlandırmasını çok olumlu etkiliyor.
“Aslında o zamanlar Miami Vice yıllarıydı, Miami’nin çok başka bir imajı vardı. Kültürel ekosistem şimdi olduğundan çok daha az gelişmişti” diye anlatmıştı geçen yıl Art Basel’in önceki CEO’su Marc Spiegler konuşmasında.
Şimdi ise Miami gerçekten hem sanat hem de tasarım alanlarında dünyanın sayılı şehirlerinden biri haline geldi.
Art Basel Miami, 2001’den beri 11 Eylül terör saldırıları, kasırgaların hem şehir hem de kongre merkezi üzerindeki etkisi, 2016’da Zika virüsünün patlak vermesi ve tabii ki Kovid-19 pandemisi derken birçok zorlu sürecin üstesinden gelmek zorunda kaldı.
Miami Beach’te geçen yıl 20’nci yılını kutlayan Art Basel, yüksek satış oranları, uluslararası koleksiyonerler ve kurumların güçlü katılımı ile 88 ülkeden 76 bin ziyaretçiyi ağırlamıştı.
Fuara 38 ülke ve bölgeden 282 önde gelen galeri katılmış, 25 galeri ise fuara ilk kez katılmalarıyla dikkat çekmişti.
Fuarın ilk gününde milyon dolarlık satışlar yapılmasına, galeri sahiplerinin satışların yüksek olduğunu söylemesine rağmen fuarda geçen yıl bir çılgınlık yaşanmamıştı.
Uzun zaman sonra ilk defa koleksiyonerler önce eserlere bakmaya, düşünmeye zaman ayırıp, sonra almaya başladı diye konuşulmuştu.
Bir dönem büyük bir çılgınlık yaşandı, koleksiyonerler bakmadan alıp, aldıktan sonra bakıyorlardı diye özetliyordu galeri yöneticileri.
Bu sadece resesyon habercisi değildi, aynı zamanda olumlu bir gelişmeydi.
Tüketim çılgınlığının sonuna gelindiği ve artık dünyanın önde gelen koleksiyonerleri arasında bile önceliklerin değiştiği ve sağduyunun daha ağır basacağıyla ilgiliydi.
Bu yıl ise tam 277 galeri katılıyor fuara.
Öne çıkanlar arasında, orijinal olarak New York Metropolitan Sanat Müzesi’nin cephesi için yapılmış olan Hew Locke’un büyük ölçekli heykelleri; Cherokee sanatçısı Kay WalkingStick’in yeni eserleri; Arjantinli-İtalyan sürrealist Leonor Fini’nin daha önce hiç görülmemiş eserleri yer alıyor.
Ayrıca, aralarında İzlanda, Filipinler, Mısır ve Polonya’nın da bulunduğu farklı ülkelerden fuara ilk kez katılan tam 25 galeri var.
Art Basel’in ücretsiz ve herkese açık olan ‘Konuşmalar’ programı kapsamında perşembeden cumartesiye kadar ilgi çekici tartışmalar da gerçekleştirilecek.
Program, koleksiyoner Estrellita B. Brodsky’den sanatçı María Magdalena Campos-Pons7a birçok ismi bir araya getiriyor.
Ayrıca fuarın paydaşları arasında Tribeca’nın izniyle Botanik Bahçesi’nde konserler ve Audemars Piguet Contemporary tarafından sunulan, Collins Park’ta Sallisa Rosa’nın yaptığı dış mekan sanat enstalasyonları da kaçırılmamalı.
Fuarı yerinde takip edemeyecek olanlar da unutulmamış, online izleme odaları 7 Aralık Perşembe gününden itibaren herkese açık olacak.
Art Basel ve Michelin Guide iş birliği
Bu yıl Art Basel ve geçen yıldan itibaren ülkemizi de rehberine alan Michelin Guide, Art Basel’in Miami Beach’teki edisyonu için güçlerini birleştiriyor.
Florida’daki tek Michelin yıldızlı restoran olan L’Atelier de Joel Robuchon’un şefleri, konukları bizzat karşılayacak ve yemeklerle ilgili görüşlerini paylaşarak özel bir deneyim sunacak. Bu deneyimi alan konuklar aynı zamanda Art Basel Miami Beach’e Premium Kart da kazanacak ve 7 Aralık’taki ön izleme de dahil fuara giriş fırsatına sahip olacak. Peki ama bu deneyimin fiyatı ne kadar? 900 USD (Yaklaşık 26 bin lira).